Böyle canayakın hareketler onun hakkında bir fikir verir. Arkadaşıyla ne kadar zıttı! Mr. Darcy sadece bir kez Mrs. Hurst'le, bir kez de Miss. Bingley'yle dans etti; başka bir hanıma takdim edilmeyi reddetti ve akşamın geri kalanını odada dolaşarak, arada bir kendi grubundan biriyle laflayarak geçirdi. Karakteri konusunda karar verildi. Dünyadaki en gururlu, en sevimsiz adamdı; herkes bir daha oraya gelmemesini diledi. Ona karşı en şiddetli tepki gösterenlerden biri Mrs. Bennet'dı; adamın genel haline duyduğu hoşnutsuzluk kızlarından birini hafife alması üzerine öfkeye dönüştü.

Elizabeth Bennet erkek kıtlığından iki dans boyunca oturmak zorunda kalmıştı; bir ara Mr. Darcy Elizabeth'in o kadar yakınında dikiliyordu ki, Elizabeth arkadaşını katılmaya zorlamak için birkaç dakikalığına danstan gelen Mr. Bingley'yle arasında geçen konuşmaya kulak misafiri oldu.

"Hadi Darcy," dedi Mr. Bingley, "dans etmen lazım. Yalnız başına kös kös dikilip durduğunu görmekten nefret ediyorum. Dans et hadi."

"Asla olmaz. Hoşlanmadığımı bilirsin, eşimi iyi tanımadan dans etmem. Böyle bir toplulukta imkânsız. Kızkardeşlerin dolu, salonda da bana eziyet olmadan dansa kaldırabileceğim başka kadın yok."

"Dünyayı verseler," diye haykırdı Bingley, "senin kadar müşkülpesent olmam! Doğrusu, bunca güzel kızı ömrümde bir arada görmedim; hele birkaç tanesi var ki olağanüstü alımlılar."

"Tabii sen odadaki en güzel kızla dans ediyorsun," dedi Mr. Darcy, en büyük Miss. Bennet'a bakarak.

"Gördüğüm en güzel yaratık! Ama hemen arkanda oturan bir kardeşi var, o da çok güzel ve çok sevimli. Eşime söyleyeyim seni tanıştırsın."

"Hangisini kastediyorsun?" ve arkasını dönüp bir an Elizabeth'e bakındı, gözlerini yakalayınca kendi gözlerini çekip, soğukça şöyle dedi: "Eh işte, ama beni baştan çıkaracak kadar güzel değil; hem, şu an başka erkeklerin dudak büktüğü kızlara önem verecek halde değilim. Bence eşine dön ve gülücüklerinin keyfini çıkar, çünkü benimle zamanını harcıyorsun."

Mr. Bingley arkadaşının tavsiyesine uydu. Mr. Darcy uzaklaştı ve Elizabeth ona karşı hiç de hoş olmayan duygularla başbaşa kaldı. Yine de hikâyeyi olanca neşesiyle arkadaşlarına anlattı; çünkü her gülünç şeyden zevk alan, canlı, şakacı bir ruhu vardı.

Akşam bütün aile için keyifli geçti. Mrs. Bennet büyük kızının Netherfield grubunun derin hayranlığını kazandığını görmüştü. Mr. Bingley onunla iki kez dans etmişti, kızkardeşleri de ona özel davranmışlardı. Jane bunu annesi kadar memnuniyetle ama annesinden daha sakin karşıladı.