Bu defterde, bu isimde bir içoğlanına (page) elbise alındığı belirtilmektedir. Şairin bu evdeyken Latincesini ve belki de Fransızcasını ilerletme ve bir yandan da saray yaşantısını tanıma olanağını bulduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra hamisi olan John of Gaunt’la da burada tanışmış olmalıdır. Dönemin sistemi uyarınca “içoğlanlığı”ndan sonra “silahtarlık” (squire) gelmektedir ve bir silahtar da savaş sanatını öğrenmek zorundadır. Nitekim, Chaucer’ın 1359-1360 yıllarında bir sefere katılıp Fransa’da esir düştüğü ve bizzat kralın ödediği fidye karşılığı serbest bırakıldığı kayıtlar arasındadır. Aynı yıl içinde haberci olarak ve diğer bazı diplomatik görevlerle tekrar Fransa’ya gittiği bilinmektedir fakat bu sonraki yedi sene karanlıktır. Bu süre içinde ilk İtalya seyahatini yaptığı ya da Londra’da kalıp hukuk eğitimi gördüğü sanılmaktadır. John of Gaunt’un baldızı Philippa Roet’le de aynı dönemde evlenmiş olmalıdır.

1367 yılında şairin adı kralın özel hizmetçileri arasında anılır. 1368’de yine görevli olarak Fransa’ya gitmiş, ertesi yıl bu ülke topraklarında bir savaşa katılmıştır. 1372 yılında bir ticaret anlaşması için yaklaşık altı aylığına Cenova’ya gönderilmiştir. Bu ziyaret sırasında Padua’ya da uğradığı, elinizdeki kitapta yer alan “Üniversiteli’nin Hikâyesi”ni kendisinden dinlediğini belirttiği Petrarca’yla bu sırada tanıştığı sanılmaktadır. 1374 yılında kral tarafından hizmetleri karşılığı olarak şaire günde bir testi şarap hediye edildiği ve yine aynı yıl Londra belediyesinin kendisine bir ev tahsis ettiğine dair kayıtlar bulunmaktadır. Bu arada Chaucer “Yün ve Deri İşleri Kontrol Memurluğu”na atanmıştır. 1376 ve 1377 yıllarında Hollanda’ya, 1378 yılındaysa yine bir görevle Fransa’ya gitmiştir. Aynı yıl İtalya’ya ikinci gezisini yapmış, memurluk görevine dönemin bir diğer önemli şairi Gower’ı vekil bırakmıştır. 1382 yılında şair ek görev olarak şarap ve diğer bazı malların gümrük kontrolörlüğüne atanmıştır. 1385-86 yıllarında görevlerinden ve Aldgate’teki evinden ayrılıp Kent’e yerleşmiş, orada sulh hâkimliği ve parlamento üyeliği yapmıştır. 1387’de Philippa’ya ödenen tahsisatın kesilmesinden bu yıl içinde karısını kaybettiği anlaşılmaktadır. İki yıl sonra Chaucer Westminster sarayı, Londra kalesi ve diğer bazı yapıların tamir ve bakımından sorumlu memur olarak görülür. 1391 yılında bu görevinden de ayrılır ve kalan ömrünü parasal sıkıntılar içinde tamamlayarak 25 Ekim 1400 tarihinde ölür. Mezarı Westminster’da “şairler köşesi” diye bilinen yerdedir. Özetlersek, Chaucer’ın ne kadar renkli bir yaşam sürdüğü, saray adamı, asker, elçi, gümrük memuru, bina bakım onarım sorumlusu olarak değişik görevlerde bulunduğu ve yurt dışına yaptığı sık ziyaretler düşünülürse eserlerindeki canlılığa ve Canterbury Hikâyeleri için Dryden’ın “Burada Tanrı’nın bütün kulları var” deyişine şaşırmamak gerekir.

Chaucer’ın Dönemi

Chaucer modern İngiltere’nin temellerinin atıldığı kritik bir dönemde yaşamış, bu dönemde III. Edward, II. Richard ve IV. Henry’nin krallıklarına, Yüz Yıl Savaşları’na ve ülke çapında başka birçok önemli olaya tanık olmuştur.

Uzun süreden beri ilk defa milli ruh ve milli birlik bu zaman diliminde oluşmaya başladı. Bunda dil birliğinin sağlanmış olması oldukça önemli bir rol oynamaktaydı. Şöyle ki, 1066 yılında İngiltere’yi işgal eden Normanların Fransızca konuşmaları ve Fransa’yla sıkı ilişkiler sonucu, 1300’lere gelindiğinde Fransa’da doğup orada yetişen kralların da etkisiyle, özellikle yüksek tabaka arasında konuşma diline ve edebiyata tamamen Fransızca hâkim olmuştu. Orta ve alt tabaka da İngilizce konuşuyor olmasına rağmen Fransızcayı anlıyordu. Üniversitelerde eğitim Latince ve Fransızca olarak sürdürülüyor, din ve bilim alanlarında Latince kullanılıyordu. 13.