Casus


Modern Klasikler Dizisi - 4



Joseph Conrad


Casus




İngilizce aslından çeviren:

Ünal Aytür



MODERN KLASİKLER DİZİSİ

JOSEPH CONRAD

CASUS

ÖZGÜN ADI

THE SECRET AGENT

ÇEVİREN

ÜNAL AYTÜR

© TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2009

EDİTÖR

RÛKEN KIZILER

görsel yönetmen

BİROL BAYRAM

DÜZELTİ

ONUR CAYMAZ

grafik tasarım ve uygulama

TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır.

Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme hiçbir yolla yayınevinden izin alınmadan çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

İstiklal Caddesi, No: 144/4 Beyoğlu 34430 İstanbul

Tel. (0212) 252 39 91

Fax. (0212) 252 39 95

www.iskultur.com.tr









Bu yalın on dokuzuncu yüzyıl öyküsünü sevgilerimle, Mr. Lewisham’ın aşkının, Kipps’in yaşamöyküsünün yazarı ve gelecek yüzyılların tarihçisi H. G. Wells’e adıyorum.

Önsöz

Casus’un doğuşu: Bir yazarın konusunun, bu konuyu işleme yönteminin, sanatsal amacının ve onu kaleme sarılmaya iten başka ne etkenler varsa bunların hepsinin kaynağı, zihninde ve duygularında belli bir dönemde beliren tepkilerde görülebilir sanıyorum.

Gerçek şu ki, ben bu kitaba fazla düşünmeden, birden başladım ve hiç ara vermeden yazdım. Vakti geldiğinde ciltlenip okurun huzuruna çıkınca, böyle bir kitap yazdığım için eleştirildiğimi gördüm. Eleştirilerin bazıları çok sertti, bazılarının ise üzülmüş gibi bir havası vardı. Yazılanlar şu anda önümde değil, ama üstünde birleşilen o açık seçik genel görüşü çok iyi hatırlıyorum; ayrıca nasıl böyle bir görüşe ulaşmışlar diye çok şaştığımı da. Bütün bunlar şimdi bana çok gerilerde kalan bir hikâye gibi geliyor! Ama olanlar aslında o kadar da eski değil. Buradan şu sonucu çıkarmam gerekiyor: Anlaşılan 1907 yılında ben hâlâ başlangıçtaki saflığımdan pek bir şey yitirmemiştim. Şimdi bakıyorum da saf bir kimse bile, romanın içinde geçtiği çevrenin sefilliği ile ahlaki açıdan çirkinliği yüzünden bazı eleştirilere hedef olacağını daha o günden kestirebilirdi.

Yabana atılacak bir eleştiri değil bu elbette. Ancak herkes aynı görüşte değildi. Aslında romanım hakkında zekice yapılmış onca olumlu değerlendirme varken, yalnızca çok az sayıdaki kötüleyici yazıları hatırlamak nezaketsizlik gibi oluyor. İnanıyorum ki, bu önsözü okuyanlar, tutup bunu hemen benim incinen gururuma ya da kişiliğimdeki doğal bir nankörlüğe vermeyeceklerdir. Hoşgörü sahibi kimseler bu seçimimi pekâlâ doğal bir alçakgönüllülüğe de yorabilirler. Ama görüşlerimi açıklamak için olumsuz eleştirileri seçmem, pek alçakgönüllülükten değil. Hayır, pek değil; alçakgönüllü olduğumdan hiç emin değilim, ama şimdiye kadar kitaplarımı okuyanlar, hakkımda başkalarının söyledikleriyle övünmeyecek kadar dürüst, izanlı ve yol yordam bilir biri olduğumu kabul edeceklerdir. Hayır! Olumsuz eleştirileri seçmemin asıl nedeni, apayrı bir niteliğimden kaynaklanıyor. Eskiden beri içimden hep, yaptığım bir şeyin gerisindeki nedenleri anlatmak gelir. Savunmak amacıyla değil de nedenlerini açıklamak için. Haklı olduğumda ısrar etmek için değil, yalnızca yazma güdümün temelinde ters bir amaç, insanların doğal duyarlılıklarını hiçe sayan gizli bir duygu bulunmadığını anlatmak için.

Böyle bir zayıflık, ancak kişiyi sıkıcı biri yapma olasılığı taşıdığı ölçüde tehlikelidir, çünkü insanlar genellikle gözleri önünde geçen bir hareketin gerisinde yatan etkenlerle değil, doğurduğu sonuçlarla ilgilenirler. İnsan gülen hayvan olabilir ama, araştırıp soruşturan bir hayvan değildir. Açıkça belli olan şeylerden hoşlanır. Kendisine bir açıklama yapılmasından ürker. Ama ben gene de açıklamama devam edeceğim. Kuşkusuz, bu kitabı hiç yazmasam da olurdu. “Konu” kelimesini, aynı zamanda hem anlatılan öykü hem de daha geniş olarak, insan yaşamının özel bir açıdan ortaya konması anlamında kullanırsak, ille de bu konuyu ele almak zorunda değildim. Bunu kesinlikle kabul ediyorum. Ama okurlarımı derinden sarsmak ya da her zamanki tutumumu değiştirerek onları şaşırtmak amacıyla sırf çirkinlikleri vurgulamak aklımın ucundan bile geçmiş değil.