Aklını her iki yandan yontup ortada bir şey bırakmamışsın. İşte yoncalardan biri geliyor.

(Goneril girer.)

LEAR

N'oldu kızım, suratın niye öyle asık? Son günlerde neden böyle somurtuyorsun?

SOYTARI

O surat asmalara aldırmadığın zamanlar esaslı bir adamdın sen. Şimdi ise solda sıfırsın. Oysa ben şimdi senden daha iyi durumdayım: Hiç olmazsa ben bir soytarıyım, sense bir hiçsin.

(Goneril'e.)

Peki peki, dilimi tutacağım. Bir şey demiyorsunuz, ama yüzünüzden okunuyor. Hım hım!

Ekmeğinden ayırmayan

Bir kabuk ya da lokma

Pişman olur yaptığına

Karnı acıkınca yolda.

(Lear'i gösterir.)

İşte, içi boşaltılmış bir bezelye kabuğu.

GONERIL

Efendim, yalnızca her sözüne, her hareketine

Göz yumulan imtiyazlı soytarınız değil,

Maiyetinizdeki bütün o saygısız adamlarınız da

Kavga çıkarıyorlar kusur bulup her şeye,

Artık dayanılmaz bir durum aldı

O kaba saba şakaları, gürültülü âlemleri, o taşkınlıkları.

Size anlatayım olup bitenleri,

Bu duruma bir çare bulursunuz diye düşünüyordum,

Ancak az önce söylediklerinizi, yaptıklarınızı duyunca,

Onları koruduğunuzu, hatta bu hareketleri onaylayıp

desteklediğinizi

Anlayıp kaygılandım birden.[72]

Kaygılarım yerindeyse, hoş görülmeyecektir bu hata.

Bu konuda alınacak önlemler geciktirilmeyecektir.

Devlet düzenini korumak için başvurulacak bu çareler

Belki sizi kızdıracaktır,

Ama normalde utanç verici sayılacak böyle bir durumu

Bugünkü koşullar zorunlu kılmaktadır,

Bunu gerektirir zaten sağduyu da.[73]

SOYTARI

Sen de biliyorsun ya amca:

Guguk kuşunu öyle uzun besledi ki serçe,

Serçenin beynini deldi guguğun[74] yavrusu büyüyünce.

Derken birden mum sönünce, karanlıkta kaldık biz de.[75]

LEAR

Siz bizim kızımız mısınız?[76]

GONERIL

Lütfen efendim, her zaman sahip olduğunuzu bildiğimiz

Sağduyunuzu kullanınız. Son günlerde

Sizi sizden uzaklaştıran garip tavırlarınızdan vazgeçiniz.

SOYTARI

Eşek bile fark eder, beygiri araba çekti mi.

Hop dedik Joan,[77] seviyorum seni.

LEAR

Var mı burada beni tanıyan bir kimse?

Ben Lear değilim herhalde!

Böyle mi yürür Lear? Böyle mi konuşur? Gözleri nerede?

Ya anlayışı kıtlaştı, ya zihni uyuştu.

Uyanık mıyım acaba?

Biriniz söyleyemez mi benim kim olduğumu?

SOYTARI

Lear'in gölgesi.

LEAR

Öğrenmek istiyorum, kimim ben?[78]

Çünkü bu krallık alametleri,

Ne akıl, ne mantık kuralları

Kızlarım olduğuna inandıramıyor beni.

SOYTARI

Hem de seni boyun eğen bir baba

Yapmak isteyen kızları olduğuna![79]

LEAR

Adınızı öğrenebilir miyim hanımefendi?

GONERIL

İşte bu şaşırmışlığınız

Tıpkı o yeni çıkan garip şakalarınız gibi.

Yalvarırım efendim, anlamazlıktan gelmeyin ne istediğimi.

Sizin gibi yaşını başını almış, saygın bir kişi

Mantıklı olmalıdır.

Maiyetinizde yüz atlı tutuyorsunuz burada,

Öyle başıboş, öyle ahlaksız, öyle küstah şeyler ki,

Sarayımızı kirletip azgınlıklarıyla,

Adı çıkmış, sefih bir hana döndürdüler.

Zevk ve sefa âlemleri,

Bu itibarlı sarayı meyhaneye, fuhuş yuvasına çevirdi.

Bu utanç verici durum hemen düzeltilmeli.

Onun için sizden istediğim,

Rica yerine, emirle yürütebileceğimi bile bile,

Sizden istediğim, sayısını azaltmaktır maiyetinizdekilerin.

Hizmetinizde kalacak olanlar,

Yaşınıza uygun, kendini bilen,

Sizi sayan kişiler olmalıdırlar.

LEAR

Lanet olsun, lanet! Lanet!

Atlarımı eyerleyin! Toplayın adamlarımı!

Soysuz piç! Seni hiç rahatsız etmeyeceğim,

Bir kızım daha var benim.

GONERIL

Adamlarımı dövüyorsunuz

Ve sizin o düzensiz güruhunuz

Uşak sayıyor üstlerini bile.

(Albany girer.)

LEAR

Aklı başına geç gelenin vay haline!

– O, efendim nereden böyle?[80]

Siz mi istiyorsunuz böyle olmasını? Söylesenize!

Hazırlayın atlarımı! Sen mermer yürekli düşman,

Kendini bir evlatta gösterince,

Çok daha iğrençsin deniz canavarından.

ALBANY

Rica ederim, sakin olun efendim.[81]

LEAR

(Goneril'e.)

Yalan söylüyorsun, iğrenç leş kargası!

Maiyetimdekiler görevlerine bağlı,

Sıfatlarının onurunu korumasını bilen,

Seçkin, değerli kişilerdir.

– Ah sen, ufacık kusur, ne kadar da çirkin görünmüştün

Cordelia'da,

Tüm benliğimi bir işkence aleti gibi

Çatır çatır parçalayıp yüreğimden atmıştı sevgiyi,

Kin ve garazla doldurmuştu beni.

Ah Lear, Lear, Lear!

(Başına vurur.)

Vur bu kafaya, vur ki buyur etsin içeri ahmaklığı,

Kovsun dışarı o senin değerli aklını!

Gidin çabuk çağırın adamlarımı!

ALBANY

İnanın efendim, sizi bu kadar üzen şeyin[82]

Ne olduğunu bilmediğim gibi,

Buna neden olabilecek bir kusur da işlemedim.

LEAR

Olabilir efendim, olabilir.

Dinle beni ey doğa, dinle! Sevgili tanrıça dinle!

Bu yaratığı üretken kılmak niyetindeysen, vazgeç.

Kısırlığı aşıla rahmine,

Kurut tüm üreme organlarını, kuruyup çürüyen

bedeninden

Çıkmasın ona onur verecek bir evlat!

Kaderinde doğurmak varsa bile,

Öyle bir kin ve kötülük mayasıyla yoğur ki,

Çocuğunun hamurunu,

Ömrü boyunca anasına karşı gelsin,

İnim inim inletsin, onu kahretsin!

Kırış kırış yapsın anasının genç alnını,

Yanaklarında derin çizgiler açsın döktüreceği gözyaşları.

Anasının bütün emek ve iyiliklerini de

Alayla, hakaretle karşılasın,

Bu kadın o zaman, evlat nankörlüğünün bir yılan dişinden

Ne kadar daha keskin olduğunu anlasın!

Gidelim, artık duramam burada!

(Lear yanındakilerle çıkar.)

ALBANY

Anlamıyorum, neler oluyor?

GONERIL

Sebebini öğrenmek için kafanı yorma,

Bırak, bunaklığı ne gerektiriyorsa

Öyle davransın.

(Lear girer.)

LEAR

Nee, elli adamıma birden nasıl yol verilirmiş bir çırpıda?

On beş gün bile olmadı daha!

ALBANY

N'oldu efendimiz?

LEAR

Söyleyeyim n'oldu.

(Goneril'e.)

Yaşamla ölüm! Utanıyorum kendimden

Erkekliğimi sarsacak böyle bir güce sahip olduğun için sen,

Bir damlasına bile layık olmadığın şu yakıcı gözyaşlarımı

Tutamadığım için utanıyorum.

Bulaşıcı hastalıklarla donatsın seni kavurucu kasırgalar![83]

İliklerine işlesin baba lanetinin onulmaz yaraları!

İhtiyar, budala gözlerim,

Bir daha ağlayacak olursanız bu yüzden,

Sizi oyar çıkarır,

Boşuna akıttığınız yaşlarla birlikte,

Fırlatır atarım çömlekçi çamurunu yumuşatsın diye.

Demek bu duruma düştük ha![84]

Pekâlâ öyle olsun.[85]

Bir kızım daha var benim, her şeye rağmen.[86]

Eminim nazik davranıp yardımcı olacaktır bana.

Bir duysa bu yaptıklarını,

Tırnaklarıyla yüzer, paralar senin şu kurt suratını.

Ama şunu sakın unutma:

Ebediyen bıraktığımı sandığın eski kimliğimi,

Göreceksin nasıl yeniden elde edeceğimi,

Evet, göreceksin inan ki.[87]

(Lear, Kent ve hizmetliler çıkarlar.)

GONERIL

Duydun mu ne söylediğini?

ALBANY

Sana olan derin sevgime rağmen,

Taraf tutamam. Gon–

GONERIL

Pekâlâ... Yeter! Oswald neredesin?

(Soytarı'ya.)

Hadi bakalım, sen de sahibinin peşinden,

Soytarı geçinen ahlaksız herif!

SOYTARI

Lear amca, Lear amca!

Oyalan biraz, soytarıyı da al yanına.

Yakalayınca tilkiyi muhakkak asmalı,

Böyle bir kızı da hemen sallandırmak,

Yağlı urgan alabilseydim satıp külahı

Yapardım bu işi dinlemeden ahı vahı.

Tüy bakalım buradan yemeden sopayı.

(Çıkar.)

GONERIL

Evet, hakkı vardı. Yüz atlı!

Maiyetinde tepeden tırnağa silahlı yüz atlı bırakmak

Ne de ihtiyatlı bir hareket olurdu ya!

Düşünde her gördüğünü, her fısıltıyı, hayali

Her şikâyeti, hoşuna gitmeyen herhangi bir şeyi

Fırsat bilip bu yüz atlıyı bunaklığına destek ederek

Hayatımıza mı kastetseydi? Oswald, neredesin?

ALBANY

Bu korkun yüzünden çok da aşırı gidebilirsin.

GONERIL

Ama aşırı güvenden çok daha güvenli.

Durmadan korku içinde yaşamaktansa

Bırakın da o korku tamamen kalksın ortadan.

Bilirim ben onun aklından geçenleri.

Bir bir yazdım kardeşime söylediklerini,

Ama kardeşim yazdıklarımı kulak arkası eder,

Ona ve yüz atlısına bakacak olursa eğer–[88]

(Oswald girer.)

Hah, Oswald! O mektubu kardeşime yazdın, değil mi?

OSWALD

Evet efendim!

GONERIL

Yanına birkaç adam al ve hemen yola çık.

Korkularımı ayrıntılarıyla anlat kardeşime,

Hatta kaygılarımın doğruluğunu desteklemek için

Sana yaptıklarını da ekle sözlerine.

Hadi, git şimdi. Çabuk dönmeye bak.

(Oswald çıkar.)

Hayır lordum, hayır. Sizin bu ılımlı tutumunuzu,

Bu yumuşak başlılığınızı suçladığımı sanmayın,

Ancak izin verin şunu söylememe:

Zararlı yumuşaklığınızı övmek yerine,

İhtiyatsızlığınızı yermek gerekir.

ALBANY

Ne kadar ileriyi gördüğünüzü bilemem ama

Kaş yapayım derken göz çıkarmak da var.[89]

GONERIL

Ama bakın–

ALBANY

Peki peki, kim haklı göreceğiz işin sonunda.

(Çıkarlar.)

5. Sahne[90]

(Albany Dükü'nün sarayının önündeki avlu.)

(Lear, Kent ve Soytarı girerler.)

LEAR

(Kent'e.)

Sen al şu mektubu, önden git. Olup bitenlerden kızıma söz etme. Yalnız mektupla ilgili şeylere cevap ver. Çabuk ol, yoksa ben senden önce oraya varırım.

KENT

Gecemi gündüze katıp mektubunuzu yerine ileteceğim, efendimiz.

(Çıkar.)

SOYTARI

İnsanın aklı topuklarında olsaydı, çatlak olmaz mıydı?

LEAR

Olurdu elbet.

SOYTARI

Öyleyse, sevin de kimseye söyleme, aklının terlik giymesi gerekmiyor.

LEAR

Hah hah ha!

SOYTARI

Bak göreceksin, öteki kızın sana kendine göre nazik olmaya[91] çalışacak. Çünkü yabani elma nasıl dış görünüşüyle elmaya benzerse, o da kız kardeşine öyle benzer. Ama ben yine bildiğimi bilirim.

LEAR

Neymiş o bildiğin?

SOYTARI

Ekşi elma ile buruk elma arasında ne kadar tat farkı varsa, ikisinin arasındaki fark da o kadardır. Peki, insanın burnu niçin yüzünün tam ortasındadır, bil bakalım?

LEAR

Ne bileyim.

SOYTARI

Burnunun her iki yanında birer gözü olsun da, kokusunu alamadığı şeyleri görsün diye.

LEAR

Küçük kızıma haksızlık ettim ben.

SOYTARI

İstiridye kabuğunu nasıl yapar, söyler misin?

LEAR

Hayır.

SOYTARI

Ben de söyleyemem, ama sümüklüböcek niçin evini sırtında taşır, onu söyleyebilirim.

LEAR

Niçin?

SOYTARI

Başını sokmak için elbette. Kızlarına versin de boynuzları kılıfsız mı kalsın?

LEAR

İnsanlığımı unutturacaklar bana. Hem de benim kadar iyi bir babaya!.. Atlarım hazır mı?

SOYTARI

Eşeklerin bakıyorlar o işe... Yedili takımyıldızda neden yediden fazla yıldız yok? Bir iş var bunda.

LEAR

Sekiz yok da ondan mı?

SOYTARI

Aman ne zekâ!.. Sen esaslı bir soytarı olurdun.

LEAR

Verdiklerimi zorla mı geri alayım? Korkunç bir nankörlük!

SOYTARI

Sen benim soytarım olsaydın, vaktinden önce çöktün diye eşek sudan gelinceye kadar dövdürürdüm seni.

LEAR

Neden?

SOYTARI

Akıllanmadan yaşlanmamalıydın da ondan.

LEAR

Tanrılar n'olur delirtmeyin beni, yalvarırım!

Aklımı başımdan almayın, delirtmeyin beni n'olur!

(Adamlarından biri girer.)

Ee, atlar hazır mı?

ADAM

Hazır lordum.

LEAR

Gel, kerata.

SOYTARI

Aranızda kız olanlar sırıtırsa bu gidişe,

Kızoğlankız kalamaz, bazı şeyler önlenemezse.

(Çıkarlar.)

II. Perde

1. Sahne[92]

(Gloucester Kontu'nun şatosunda bir avlu.)

(Piç Edmund ile Curan karşılaşırlar.)

EDMUND

İyi geceler Curan!

Size de efendim! Az önce babanızın yanındaydım. Cornwall Dükü ile eşi Düşes Regan'ın bu gece buraya geleceklerini haber verdim.

EDMUND

Niçin acaba?

Bilmiyorum efendim. Haberleri duymuşsunuzdur herhalde – yani şu kulaktan kulağa fısıldanan haberleri demek istiyorum. Ama şimdilik söylentiden öteye gitmiyor.

EDMUND

Benim bir şeyden haberim yok, neymiş onlar? Söyleyin rica ederim.

Cornwall ve Albany dükleri arasında çok yakında[93] bir savaş çıkacağı olasılığından söz ediliyor, duymadınız mı?

EDMUND

Hiçbir şey duymadım.

Yakında duyarsınız herhalde, hoşça kalın efendim!

(Çıkar.)

EDMUND

Demek Cornwall Dükü bu gece burada olacak ha!

Çok iyi! Mükemmel! Yardımcı olacak kurduğum plana.

Babam her yana gözcü koydu yakalatmak için kardeşimi,

Bana düşen de dikkatle sonuçlandırmak bu nazik işi.

El çabukluğu ve talih, haydi iş başına!

Kardeşim, söyleyeceklerim var! Gel aşağıya,[94]

Edgar, duyuyor musun beni?

(Edgar girer.)

Babam pusuda. Aman, hemen kaç buradan!

Nerede saklandığını öğrenmişler,

Şimdi henüz gece, bundan yararlan!

Hiç Cornwall aleyhinde konuştuğun oldu mu?

Bu gece buraya geliyor aceleyle, Regan'la birlikte.

Hafızanı yokla: Albany Dükü'ne karşı olan adamları için

Atıp tuttun mu hiç?

EDGAR

İnan ki, tek bir söz sarf etmedim aleyhinde.

EDMUND

Babamın ayak sesleri.