Kalkıp kollarını yeniden kavuşturdu ve neşeyle başbakana, yeryüzündeki en büyük isteğine kavuştuğunu söyledi; atlara yanaştı, onları iyice gözden geçirdi, narin boyunlarını okşadı ve yeniden başbakanın yanına gelerek, neşeli neşeli onları oğulları Heinrich ve Leopold’a armağan ettiğini söyledi. Başbakan Bay Heinrich von Geusau at üstünde yavaşça ona dönerek, Elektör Prens adına son isteğinin kutsal bilineceğine söz verdi ve çıkında bulunan diğer eşyalar hakkında da dilediği gibi karar vermesini istedi. Bunun üzerine Kohlhaas kalabalık arasında gördüğü Herse’nin annesini yanına çağırdı ve ona eşyaları verirken: “İşte anneciğim, bunlar senindir!” dedi, kendisine ödence olarak verilen parayı da çıkındakiler ve oradaki eşyayla birlikte, son günlerinin iyi geçmesi için, armağan olarak, ona uzattı. Elektör Prens bağırdı: “Şimdi, at tüccarı Kohlhaas! Böylece hakkın teslim edilmiş oldu. Sen de ülkesinin düzenini bozduğun için, avukatı burada bulunan haşmetli İmparator hazretlerinin hakkını teslime hazır ol!” Kohlhaas şapkasını çıkarıp yere attı, hazır olduğunu söyledi. Çocuklarını birer kez daha kaldırıp bağrına bastıktan sonra Kohlhaasenbrücklü memura verdi, memur onları dingin gözyaşları içinde, sessizce alandan uzaklaştırırken kütüğün başına geldi. Boynundaki atkıyı çözüp göğüslüğünü ancak açmıştı ki, kalabalık arasında, kendinden az uzakta, vücutlarıyla onu yarı örten iki şövalyenin ortasında şapkası mavi ve beyaz tüylü bilinen adamı gördü. Kohlhaas fırladı, çevresini saran korumanları şaşkınlığa düşüren bir atılışla birdenbire onun önüne gitti, boynundan koruyucu kabı çözdü, içinden tezkereyi aldı, açtı, okudu ve tatlı umutlara kapılmaya başlayan mavi beyaz şapkalı adamdan gözünü ayırmaksızın kâğıdı ağzına tıktı ve yuttu. Beyaz ve mavi şapkalı adam bu görünüm karşısında baygın bir durumda sarsıntılar içinde yere yıkıldı. Yanındakiler şaşkınlık içinde eğilip onu yerden kaldırırlarken Kohlhaas, idam yerine döndü, celladın baltası başını gövdesinden ayırdı.

Kohlhaas’ın öyküsü burada bitiyor. Halkın hıçkırıkları ve yakınmaları arasında ölüsü bir tabuta konuldu ve taşıyıcılar gömülmek üzere onu mezarlığa götürürlerken Elektör Prens, zavallı Kohlhaas’ın oğullarını yanına çağırdı ve onlara şövalyelik sanını vererek soylular okulunda okutulmalarını söyledi. Saksonya Elektör Prensi bedence ve ruhça yıkılmış bir durumda hemen Dresden’e döndü. Ayrıntıları tarih kitaplarında okunabilir. 

Daha geçen yüzyıla kadar Meklenburg’da Kohlhaas’ın neşeli ve gürbüz torunları yaşıyordu.

YARARLANILAN YAPITLAR


Wilhelm Scherer: Geschichte der deutschen Literatur. 16. Aufl. Berlin 1927. S. 666 öt.

Friedrich Vogt - Max Koch: Geschichte der deutschen Literatur. Neudruck 3. Bd. Leipzig 1930 S. 58 öt.

Erich Schulze - Hans Henning: Die deutsche Literatur. 3. Aufl. Wittenberg 1923 S. 278 öt.

Otto Brahm: Heinrich von Kleist 3. Aufl. Berlin 1903.

H. Meyer - Benfey: Kleist, Berlin 1923.

Friedrich Gundolf: Heinrich von Kleist, Berlin 1932.

Joseph Körner. Recht und Pflicht eine Kleist - Studie, Berlin 1926.

.