"Ama se ıi anlamadan şuradan şuraya bir adım atmam. Şimdi düşünüyorum ki, son zamanlarda bir tuhaf olduğunu anlıyorum. Seninle eğleniyor muydu? Evlenme teklif etti mi?"
Scarlett, kısaca:
"Hayır," dedi.
Scarlett öfkelenmeye başlıyordu ki, Gerald'ın el hareketi onu sakinleştirdi.
"Çeneni tut. Bugün, John Wilkes'den, gizli olarak, Ashley'in Miss Melanie Wilkes ile evleneceğini öğrendim. Nişan yarın ilan edilecek."
Bir sancı vahşi bir hayvanın pençeleri kadar acımasız bir şekilde kalbini sıktı. Bu sırada babasının gözlerini üstünde hissediyordu. Bu gözlerde biraz acıma, biraz da cevabını bilmediği bir problemle karşılaşmış olmaktan gelen bir huzursuzluk vardı. Ellen bütün bunların cevabını bilirdi. Scarlett, sıkıntılarını ona açsa daha iyi olurdu.
"Kendini gülünç mü edeceksin?" dedi. Sesi, heyecanlandığı zamanlarda olduğu gibi yükselmişti. "Bizi de mi rezil etmek istiyorsun? Vilayetin hangi delikanlısını istesen elde edeceksin, sana hiç aldırmayan bir erkeğin peşinden mi koşuyordun?"
Öfke ve gururunun kırılması Scarlett'in kalbinin sıkıntısını hafifletti.
"Ben onun peşinden koşmuyordum. Bu iş beni... sadece şaşırttı."
Gerald, onun üzüntülü yüzüne bakarak:
"Yalan söylüyorsun işte!" dedi. Sonra sevgi dolu bir sesle ekledi. "Üzüldüm, kızım. Ama, nihayet sen daha çocuksun. Bir sürü delikanlı var burada."
"Annem seninle evlendiğinde on beş yaşındaymış," dedi.
Gerald:
"Annen başkaydı," dedi. "O hiçbir zaman senin gibi uçarı değildi. Haydi kızım, neşelen, gelecek hafta seni Charleston'a, Eullalie halana götürürüm ve oradaki patırtıda Ashley'i bir hafta içinde unutursun."
Scarlett üzüntü ve öfke içinde:
"Beni çocuk sanıyor," diye düşündü. "Yeni bir oyuncak veriyor ki derdimi unutayım."
Gerald:
"Bana surat asma," diye uyardı. "Eğer zerre kadar aklın olsa, Stuart ya da Brent Tarleton'la çoktan evlenirdin. Bunu düşün, kızım; ikizlerden biriyle evlen. O zaman çiftlikler birlikte çalışır. Jim Tarleton'la ben, size tam çiftliklerin birleştiği yerde güzel bir ev yaptırırız. O büyük çamlıkta ve..."
Scarlett:
"Bana çocuk muamelesi etmekten vazgeç!" diye bağırdı. "Ben ne Charleston'a gitmek, ne ev sahibi olmak ne de ikizlerle evlenmek istiyorum. Ben sadece..."
Scarlett, kendine hâkim oldu, ama geç kalmıştı.
Gerald'ın sesi alışılmamış derecede sakin ve yumuşaktı.
"Sen sadece Ashley'i istiyorsun ve ona sahip olamayacaksın. Zaten Ashley seninle evlenmek isteseydi bile, John Wilkes'le arasındaki yakın dostluk uğruna evet derdim, ama çok sıkılırdım."
Genç kızın yüzündeki şaşkın ifadeyi görünce devam etti:
"Ben kızımın mutlu olmasını isterim. Oysa onunla mutlu olamazdın."
"Ah, olurdum, olurdum."
"Olamazdın, kızım. Ancak birbirlerine benzeyen insanlar evlendikleri zaman mutlu olurlar."
Scarlett, birden:
"Ama annemle sen de birbirinize benzemiyorsunuz, ama mesut oldunuz," diye bağırmak için haince bir istek duydu içinde.
1 comment