Jandarmalar gelip beni yakalayacaklar. Bir ekmek çalmanın cezası “beş sene” olunca, altı tane gümüş tabakla bir kaşığın cezası yirmi seneyi geçer...
Hayret, evde çıt yoktu... Adam sanki ölüm uykusuna yatmıştı!.. Tabakları ve kaşığı sıra ile çantasına doldurdu. Pencereye gitti. Dışarıya baktı. Bahçeyi ve onu çevreleyen alçak duvarı gördü. “Buradan kaçmak çocuk işi.” dedi.
Ay tekrar buluttan çıktı. Hırsız, ihtiyar adamdan tarafa baktı. Yüzü öyle sevimli ve öyle tatlı gülümsüyordu ki, ondan gözlerini ayıramadı. Sanki iki şeyden birine karar verememiş gibi, tereddüt geçiriyordu. Gidip şu adamın kafasını mı kırmalı; yoksa ellerine sarılıp öpmeli miydi? Birkaç dakika öylece bekledi. Sonra şapkasını çıkardı. Saygı ile ihtiyarı selâmladı. Pencereden sessizce çıkıp bahçeye geçti. İhtiyarın özenle büyüttüğü çiçeklere basarak duvarın yanına geldi. Önce çantasını ve sopasını öte tarafa aşırdı. Sonra bir sıçrayışta duvarın üstüne çıktı, oradan aşağıya atladı. Çantasını ve sopasını kaptığı gibi karanlıkta kayboldu.
Sabah, güneş doğarken piskopos bahçeye indi. Kırılan ve ezilen çiçekleri ayıkladı. Hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. Az sonra, Madam Magluar, büyük bir telaşla piskoposun yanına geldi:
– Monsenyör! Monsenyör! Gümüş tabakların nerede olduğunu biliyor musunuz?
– Evet, dedi yaşlı adam gülerek...
– Oh, çok şükür! Ben de akşamki adam çaldı zannetmiştim...
– Onlar bizim miydi ki, çalınsın?
– Ne diyorsunuz, monsenyör?.. Onlar size ailenizden kaldı... Tabiiki sizindir! Yoksa?..
– Evet! Onlardan son derece sıkıldığımı biliyorsunuz... Bunca sene, haksız yere saklayıp durduk. Dün gece gelen kadeşimizin onlara ihtiyacı vardı; ben de kendisine hediye ettim...
– Ne! Hediye mi ettiniz? Halbuki siz onlarla yemek yemeyi pek seviyordunuz... Şimdi ne ile yiyeceksiniz?
– Bakır tabaklarımız yok mu?
– O kalayı dökülmüş şeyler mi?
– Demir tabak alırız.
– Bu yaşta zehirlenmek mi istiyorsunuz?
– Haklısınız madam... Biz de tahta tabaklar alırız... Hz. İsa da tahta tabakta yerdi!..
Bu sırada Matmazel Baptistine de gelmiş, konuşulanları dinliyordu.
1 comment