Yakalanan Zaman


Kayıp Zamanın İzinde

Yakalanan Zaman

Kitap 7


Marcel Proust

Fransızca aslından çeviren: Roza Hakmen
Şiir çevirileri: Ahmet Güntan


Yapı Kredi Yayınları

Marcel Proust

10 Temmuz 1871'de Auteuil'de doğdu. Bütün yaşamını etkileyecek astım krizlerinin ilkini 1881'de geçirdi. 1890'da Hukuk Fakültesi'ne ve Siyasal Bilgiler Okulu'na kaydoldu. Aynı yıl Maupassant'la tanıştı. Arkadaşlarıyla birlikte Le Banquet yayınlarını kurdu; burada edebiyat eleştirileri yayımladı. 1893'te, Swann'ınBir Aşk'ının "eskizi" olabilecek nitelikte bir metin yazdı. 1894'te Dreyfus olayı başladı. Marcel Proust, babasıyla birlikte, Dreyfus yanlıları arasında yer aldı. 1895'te felsefe lisansı diplomasını aldı. 1898'te Dreyfus olayı büyüdü. Aynı yıl Zola'nın "J'accuse" adlı açık mektubu L'Aurore gazetesinde yayımlandı. Proust 1908'de büyük yapıtını (Kayıp Zamanın İzinde) yazmaya koyuldu. 1914'te Guermantes Tarafı'nı Grassef'ye hazırlamaya başladı. 30 Kasım 1918'de Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde yayımlandı. 10 Aralık 1919'da bu kitap Goncourt ödülü aldı. 30 Nisan 1921'de Guermantes Tarafı II ile Sodom ve Gomorra yayımlandı. Aynı yıl Proust Gallimard'a Sodom ve Gomorra II ile Sodom III'ün elyazmalarını verdi. 1922'de Mahpus ile Kaçak (Sodom III) daktiloya çekilmeye başlandı. Proust, Ekim ayı başında bir bronşit krizi geçirdi, bunu zatürre izledi. Yazar, 18 Ekim'de öldü.


Roza Hakmen

1956'da İzmir'de doğdu. 1974'te İzmir Amerikan Kız Koleji'ni, 1979'da ODTÜ Ekonomi Bölümü'nü bitirdi. Başlıca çevirileri: Ernest Hemingway, Çanlar Kimin için Çalıyor; Mario Vargas Llosa, Kent ve Köpekler; Nina Berberova, Eşlik Eden: Soneçka Antonovskaya; Juan Benet, Madrid'de Sonbahar; Oscar Wilde, De Profundis; Marguerite Duras, Mavi Gözler Siyah Saçlar; Anthony Burgess, Bir Elin Sesi Var; Carson McCullers, Yelkovansız Saat; Tama Janowitz, New York Köleleri. Mircea Eliade, Matmazel Christina; Anne Rice, Vampirle Konuşma; Miguel de Cervantes Saavedra, Don Quijote; Marcel Proust, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermantes Tarafı, Sodom ve Gomorra, Swann'ların Tarafı.

Yakalanan Zaman

İki gezinti arasında veya sağanağın dinmesini beklerken şekerleme yapılacak bir yere benzeyen, bu biraz fazla kırsal, salonları birer kameriyeyi andıran evde, odaların birinde duvar kaplamalarındaki bahçe güllerinin, diğerinde ağaçlardaki kuşların insanı yalnız bırakmadığı ve eski kaplamalar oldukları için günümüzün şaşaalı dekorasyonuna, gümüş bir fon üzerinde Normandiya'nın bütün elma ağaçlarının Japon üslubunda dizilip yatakta geçirdiğiniz saatleri sanrılarla doldurduğu duvar kaplamalarına hiç mi hiç benzemeyip her gülün, canlı olsa koparılabileceği, her kuşun bir kafese konup beslenebileceği kadar diğerlerinden ayrı olduğu bu evde, bütün günümü, bahçenin güzelim çimenleriyle girişteki leylaklara, su kenarındaki ulu ağaçların güneşte parıldayan yeşil yapraklarına ve Meseglise Ormanı'na bakan odamda geçiriyordum. Aslında bütün bunlara zevk alarak bakmamın tek sebebi, "Odamın penceresinden bu kadar çok yeşillik görünmesi güzel bir şey" diye düşünmemdi; ta ki o uçsuz bucaksız yeşil tablonun içinde, Combray Kilisesi'nin, sırf daha uzakta olduğu için laciverde boyanmış olan çan kulesini fark edinceye kadar. Çan kulesinin bir tasviri değil, ta kendisiydi; kilometrelerle ve yıllarla ölçülen mesafeleri karşıma çıkarmış, parıltılı yeşilliğin ortasında, bambaşka bir tonda, neredeyse kara kalemle çizilmiş gibi görünecek kadar koyu renkte, gelip penceremin camına kazınmıştı. Odamdan bir iki dakikalığına çıktığımda ise, koridorun sonundaki, farklı bir yöne bakan küçük salonu adeta lal rengi bir şerit halinde görüyordum, çünkü bu salonun duvar kaplaması, bir güneş ışınıyla alevleniverecek, düz, kırmızı muslindendi.

Gilberte, gezintilerimiz sırasında bana Robert'in kendisinden uzaklaştığını, başka kadınların peşinden koştuğunu söylüyordu. Robert'in hayatında gerçekten de birçok kadın vardı,çama bunlar, kadınlardan hoşlanan erkeklerin erkek arkadaşları gibiydi, çoğu evde hiçbir işe yaramayacak eşyaların anlamsız direncine ve gereksiz yer kaplama özelliğine sahiptiler. Robert, ben oradayken birçok kez Tansonville'e geldi. Benim tanıdığım halinden çok farklıydı. Sürdüğü hayat onu M.