Ona ne oldu dersin?"

"Bilmem. Onu kızdıran bir şey söyledik mi?"

İkisi de bir an düşündüler.

"Aklıma gelen bir şey yok. Hem de Scarlett kızınca bunu herkes anlar. Bazı kızlar gibi kendini tutmaz o."

"Evet ben de onun bu huyunu severim zaten. Kızdığı zaman suratını asıp, buz gibi bir tavırla ortalıkta dolaşmaz, kızdığını söyler. Ama muhakkak ki söylediğimiz bir şey onun sesini kesti ve öyle hasta suratlı yaptı onu. Yemin ederim ki, bizi görünce sevindi ve yemeğe alıkoymaya niyetleniyordu."

"Kovulduk diye değildir, değil mi?"

"Yok canım! Aptallık etme. Ona anlattığımız zaman ne kadar güldü. Hem, Scarlett kitaplardan edinilen bilgiye bizden fazla aldırmaz."

Brent, eyerinin üstünde arkaya döndü ve zenci seyise seslendi.

"Jeems! Miss Scarlett ile konuştuklarımızı duydun mu?"

"Aman, Mr. Brent, nasıl olur da beyazların konuşmalarını dinleyerek casusluk yaptığımı düşünürsünüz?"

"Gözlerimle gördüm. Bizi dinliyordun. Söyle bakalım. Biz Scarlett'i kızdıracak bir şey söyledik mi?

Bu Jeems'i ilgilendirdi. Konuşmaları duymamış numarası yapmaktan vazgeçti ve simsiyah alnını karıştırarak düşünmeye başladı.

"Yok yok, onu kızdıracak bir şey söylediğinizi duymadım. Bana bakın, sizi gördüğüne pek sevinmişti, bir kuş gibi şakıyor ve söylediklerinize kahkahalarla gülüyordu. Ama siz Mr. Ashley ile Miss Melly Hamilton'un evleneceğinden söz edince değişti. Üstünden atmaca geçmiş bir kuş gibi sesini kesti."

İkizler birbirlerine baktılar ve anlamadan başlarını salladılar.

Brent:

"Ama," dedi, "Belki de eski bir arkadaşı olan Ashley'in bunu başkalarına açıklamadan kendisine söylememiş olması onu kızdırmıştır. Kızlar böyle şeyleri herkesten önce duymaya pek meraklıdırlar."

"Belki, olabilir. Ama Ashley nişanın yarın ilan edileceğini ona söylemediyse ne olur yani? Bir insanın nişanlanacağını gizlemeye hakkı yok mudur? Miss Melly'nin halasından duymasaydık bizim de bir şeyden haberimiz olmayacaktı. Ashley bize söyleyecek değildi herhalde. Ama Scarlett onun günün birinde Miss Melly ile evleneceğini bilmezlik edemezdi. Biz bu işi yıllardan beri biliyorduk. Wilkesler ve Hamiltonlar daima kendi kuzenleriyle evlenirler. Herkes onun bir gün Melly ile evleneceğini biliyordu. Tıpkı Honey Wilkes'in Miss Melly'nin erkek kardeşi Charle ile evleneceğini bildikleri gibi... "

"Eh, bana ne. Ama bizi yemeğe alıkoymadığına canım sıkıldı doğrusu. Şimdi eve gidip de annemin okuldan kovuluşumuzdan söz ettiğini duymak istemiyorum."

"Belki Boyd, onu şimdiye kadar yatıştırmıştır. O küçük böceğin ne kadar mükemmel bir konuşmacı olduğunu bilirsin.