O zamandan beri de askerler savaş istemekteydiler. Üniformanın şekli henüz kararlaştırılmamıştı. Ama bu, bu konudaki tekliflerin yetersizliğinden değildi. Bu konuda herkesin kendine göre bir fikri vardı ve kimse başkasının fikrini kabul etmek istemiyordu. Birliğin adı üstünde de tartışmalar yapılıyordu. Tıpkı üniformaların şekli ve rengi konusunda olduğu gibi bu konuda da çeşitli fikir ve teklifler vardı. Taraftarları bol olan isimler arasında, "Clayton'un Vahşi Kedileri", "Ateş Yiyenler",
"Kuzey Georgia Hüsranları", "Zuhaf Askerleri", "Kara Tüfekleri" (oysa birlik tüfekle değil, tabanca, av bıçağı ve süvari kılıcıyla donatılacaktı), "Clayton Kurşunileri", "Kan ve Gürleyenler", "İşe Yarayanlar" vardı. Bu meseleler halledilene kadar, herkes bu yeni kurumdan "Birlik" diye bahsediyordu. Sonunda, pek gürültülü bir isim bulunmuştu, ama yine de sonuna kadar onlardan birlik diye söz edildi.
Subaylar, birlik mensupları tarafından seçiliyordu. Çünkü, Meksika ve Kızıl derili savaşlarında bulunmuş olan birkaç eski asker, eski bir askerin yönetimini, ancak onu sevdiği ve saydığı takdirde kabul eder; yoksa baş kaldırırdı. Tarletonlar'ın dört oğluyla, Fontaineler'in üç oğlunu herkes severdi, ama onları seçmek istememişlerdi. Çünkü Tarletonlar çabuk heyecanlanır ve muziplikten hoşlanırlardı. Fontaineler'e gelince, onlar da pek çabuk öfkelenen, sinirli insanlardı. Ashley Wilkes Yüzbaşı seçilmişti, çünkü vilayette onun kadar iyi atan binen yoktu ve sakin kafasının, düzeni daima koruyacağına güveniyorlardı, Raiford Valvert üsteğmen seçilmişti, çünkü herkes onu severdi. Bir bataklık avcısının oğlu ve küçük bir çiftlik sahibi olan Able Wynder de teğmen seçilmişti.
Able; zeki, ağırbaşlı, okuması-yazması olmayan, iyi kalpli bir çocuktu. Ötekilerden biraz büyüktü. Kadınlara karşı onlar kadar hatta daha nazik davranırdı. Able birliğin en iyi nişancısıydı. Yetmiş beş yarda uzaktan bir sincabın gözünü çıkarabilirdi. Hem de, açık havada nasıl su bulunacağını, nasıl hayvan avlanacağını gayet iyi bilirdi.
Başlangıçta birliğe yalnız çiftçilerin çocukları alınmıştı. Herkes kendi üniformasını, atını, silahlarını ve kölesini temin ediyordu. Ama Clayton gibi yeni kurulmuş bir vilayette zengin çiftçiler pek azdı. Bu yüzden kuvvetli bir birlik kurulabilsin diye küçük çiftlik sahiplerinin, ormanlarda yaşayan avcıların, bataklık avcılarının ve aşağı tabakadan beyazların, hatta bazı kendi sınıfları içinde ileri gelen fakir beyazların oğullarının arasında da asker toplamak zorunda kalmışlardı.
Bu sonuncular da, zengin komşuları gibi savaş olduğu takdirde Yankeeler'le savaşmaya pek hevesliydiler, ama pek nazik bir konu olan para meselesi kendini göstermekte gecikmedi. Küçük çiftlik sahiplerinin pek azının atları vardı. Fakir beyazlara gelince, bunlar bir katıra sahip oldukları zaman kendilerini hali vakti yerinde sayıyorlardı. Avcıların ise ne atı ne de öküzü vardı. Bu kimseler bugün kazanıp bugün yer, bütün yıl boyunca beş dolan nadiren bir arada görürlerdi. At ve üniforma temin etmeleri ihtimali yoktu. Ama zenginler kadar onlar da mağrurdular ve ve zengin komşularından hiçbir yardım kabul etmeleri söz konusu değildi. Bu yüzden, hiç kimsenin hislerini rencide etmemek ve Birliğe yeterli güç sağlamak için Scarlett'in babası, John Wilkes, Buck Munroe, Jim Tarleton.
1 comment