Sakladığı yerden çıkardı. Taç yaprakları dökülmüş ve solmuştu. Bu görünüm üzüntülerini yeniden canlandırdı. Sarışın kız, öldüğünü öğrenince, üzülür müydü? Polly Teyzenin yanında olsa onunla birlikte ağlar, onu teselli eder miydi? Yoksa ötekiler gibi o da olayı soğuk karşılayıp horlar mıydı?

Böylece sürüp giden kimi acı kimi tatlı düşünceleri, onu sevindirmekle birlikte üzüyordu da. Sonra içini çekerek doğruldu. Saat on buçuğa doğru kim olduğunu bilmediği kızın oturduğu sokağa geldi. Bir ara evin karşısında durup kulak kabarttı. Hiçbir ses yoktu. Yalnızca ikinci katın penceresinden bir mum süzülüyordu. Hala orada mı? diye düşündü Tom. Çitten atladı, pencerenin altına geldi. Tatlı düşler kurmaya başlamıştı ki evin hizmetçisinin sesiyle irkildi. Aynı anda başından aşağı bir kova su boşaldı. Tom, içinde ani bir ürkme duygusuyla hafifçe silkinerek ayağa kalktı. Önce ıslık sesi duyuldu, sonra bir şangırtı.

Belirsiz bir gölge duvardan atlayarak karanlıklara karıştı.

Yatağa girerken üzerindeki ıslak elbiseleri çıkaran Tom'u, Sid yorganının altından sessizce izliyordu. Tom'un kızgınlıktan şimşek gibi parlayan gözlerini görünce ağzını bile açamadı. Onun gece duasını bile yapmadan uyuması Sid'e dert olmuştu.


 

PAZAR OKULU

 

Pazar sabahı aile bir araya gelmişti. Polly Teyze; kahvaltıdan sonra, topluca yapılacak aile duasında öğrendiği bölümleri Tom'dan, gözden geçirmesini istedi. Tom başarmak için içtenlikle çalışıyordu. Sid, günlerce önce hazırlanmış ve duaları öğrenmişti. Oysa Tom, kısa kısa beş duayı, hala öğrenememişti. İçtenlikle istemiş olsa bile, aklına girmiyordu dualar işte! Zorla mı? Bu ezberleme işi yarım saat sürdü sürmedi, duaların birkaç bölümünde gene de tekliyordu. Beş duayı ezberlemesi olanaksızdı. Çünkü kafasında başka düşünceler vardı. Bir yandan da elleri boş durmuyor, öteberiyle oynuyordu.

Mary kitabı aldı, öğrendiklerini yinelemesini istedi. Tom kendini sisli bir yolda sanıyordu.

O fakirler...”

Kutsal...”

Evet, kutsal. O fakirler kutsaldır...”

Çünkü...”

...Çünkü. Evet... O fakirler kutsaldır; çünkü... Çünkü...”

O...”

Çünkü...”

Çünkü -O... n...”

Çünkü on... Ah, bunun ne olduğunu bilmiyorum.

Onlar, onlar...”

Evet onlar....onlar ne yapacaklar Mary?”

Ah Tom. Olmadı! Çok çalışmalısın.

Niçin bana yardım etmiyorsun Mary? Niçin böyle acımasızsın? Sadece başını söylesen...