Kibarca..
Kapı açıldı; orta-sınıflara mensup oldukları anlaşılan iki kadın, gürültülü bir şekilde içeri girdiler. Birisi; pembe-beyaz, otuzbeş yaşlarında, çok iri göğüslü bir kadındı. Diğeri ise orta yaşlı ve esmerdi. Onların hemen arkasından mahçup görünüşlü, derbeder kılıklı bir genç adam süzüldü içeri. Kitabevinin en iyi müşterilerinden biriydi. Pek az konuşur, suratı daima birkaç günlük sakalla kaplı olurdu.
Gordon her zamanki sözlerini tekrarladı :
«Hoşgeldiniz. Bir emriniz var mı? Aradığınız belirli bir kitap?.»
Pembe-beyaz, bu sözlere gülümseyerek karşılık verdi; fakat esmer kadın pek hoşlanmamıştı anlaşılan : Arkadaşının koluna girip, onu' kedi ve köpeklerle ilgili kitapların bulunduğu raflara doğru yöneltti. Sonra da hemen kitapları karıştırmaya ve yüksek sesle konuşmaya koyuldular. Esmer kadının konuşması, bir kıta çavuşununkine benziyordu. Hiç şüphesiz bir albay karısıydı. Hâlâ Rus balesiyle ilgili kitapla meşgut bulunan Kırmızı dudaklı, İyice köşeye sinmişti. Diğerlerinden rahatsız olmuş gibiydi. Utangaç genç adam İse, çoktan şiir kitaplarına dalmıştı bile.
Bir müşteri daha geldi. Fakat bu sefer kiralık kitaplar için.. Yirmi yaşlarında çirkin bir genç kız.. Dürüst bakışları ve kalın mercekli gözlükleri vardı. Beyaz bir göğüslük giymişti; bir eczacı kalfası.. Gordon’a gülümsedi ve sonra onu, kiralık kitapların bulunduğu bölüme kadar takip etti.
«Bu sefer nasıl bir kitap istiyorsunuz Bayan Weeks?»
«Şey..» Elleri göğüslüğünün önünde kenetlenmişti. Miyop gözleri, Gordon’unkilere güven dolu bir ifadeyle baktı. «Şeyy.. şöyle ateşli bir aşk hikâyesi istiyorum. Modern bir şey olsun.»
«Peki.. Barbara Bedworthy’ye ne dersiniz? ‘Bir Bâkire Gibi’ romanını okudunuz mu?»
«Hayır, onu istemem. Daha değişik bir şey. Modern.. Seks problemleri, boşanma falan.. Anlıyorsunuz ya., öyle bir şeyler istiyorum işte.»
«Ne versem acaba size?»
Modern aşk hikâyelerinin bulunduğu rafları gözden geçirdi. Bu konuda en azından üç yüz kadar roman vardı kitaplıkta, ön kısımdan, köpekler hakkında konuşan bayanların sesleri gelmekteydi. Kapının çıngırağı çaldı yine. Gordon, kıza «Yedi Kızıl Gece» yi verdi ve sonra onun uzattığı iki peni’yi aldı.
Yeniden ön tarafa geçtiğinde, Kırmızı - dudaklının, kitabı yanlış bir rafa koyup kaybolmuş olduğunu farketti.
1 comment